29 Ekim 2008

..MUSTAFA..


Fragmanlarını gördüğümden beri merakla, heyecanla, beklediğim film...
Film/Belgesel neyse ne filmin adının sadece Mustafa olması bile o kadar naif ki..

Yıllarca kitap satırlarında okuduğumuz bir kumandanın hayatının görsel hale gelmesi ne kadar da anlamlı ve de ne kadar geç kalınmış bir durum..

Can Dündar yapmış yapacağını yüreğine sağlık..

İzlemeli, izletmeli yaşadığı hayatı; kayıplarını, özlemlerine tanık olmak çok heyecan vericiydi...

11 yorum:

Deniz dedi ki...

Türk filmleri sezonuna 1-1 başlamıştık, 2-1 oldu yani :)

Zamandan Sızan dedi ki...

DENİZ..
SENSİZ TADI OLMADI İNAN

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

Ben de su siralar Latife Hanim (Ipek Calislar) kitabini okuyorum. O da Mustafa Kemal'i farkli, simdiye kadar pek konusulmamis yonleriyle anlatiyor. Oneririm eger hala okumayan kaldiysa benden baska..

Zamandan Sızan dedi ki...

MEHTAP..
ATA'YA DAİR BİR ÇOK KİTAP OKUMAMA RAĞMEN HENÜZ OKUMAMIŞTIM LATİFE HANIMI ÖNERİN İÇİN TEŞEKKÜRLER..

Adsız dedi ki...

Belgeselin adı da aşırma!
Can Dündar, ''Benim aklıma geldi'' diyor ama ''Mustafa'' adı ilk kez 1944’te Atatürk’ün romanını yazan Rakım Çalapala’nın 25 baskı yapan ve günümüze kadar binlerce satan kitabında kullanıldı...


''Mustafa'' filmi Kürtlere özerklik adına operasyondur!

Hayır ben komplo teorisi bilmem, hamaseti de sevmem.
Dolayısıyla yazacaklarım bu çerçevede değildir.
Tarih: 29 Ekim 2008, yani Cumhuriyet’imizin 85. kuruluş yıldönümü.
Tam bu tarihe ilginç bir olay denk getiriliyor.
Can Dündar’ın hazırladığı Atatürk’ü anlatan “Mustafa” filmi büyük gürültülerle vizyona sokuluyor.
Önce Can Dündar’ın kimliğini hatırlatalım.

Babası MİT görevlisi, kendisinin ne olduğu ise meçhul.

Dündar bir gün devrimcidir, öbür gün AB taraftarı. Bir gün İslamcıları ve PKK’yı bile kucaklayan sözde özgürlükçüdür, öbür gün Kemalist. Bir gün masa başı belgesellerini finanse eden şirketlerin sözcüsüdür, ertesi gün özel girişim düşmanı. Bir gün ÖDP’lidir, ertesi gün Ecevitçi, yani kısacası ne olduğu belli olmayan bir meçhul adamdır.
Boğuk sesli romantik Che Guavera pozlarındadır ama köşeli, yani tarif edilebilir değildir. Çizgisi ve tutarlılığı yoktur. İlişkileri ise kafa karıştırmaktadır.
Haksızlık mı ediyorum...
Son teşebbüsü “Mustafa” filmini sorgulayalım.
Dündar bu belgesel filmde güya insan Mustafa Kemal’i anlatıyor, ama gerçek bu değil.
İnsani boyut sadece kamuflaj, yani kılıftır.
Gerçekte yapılan psikolojik bir operasyondur.
Önce filmde gizlenerek verilen ince mesajlara bakalım:
1) Atatürk’ün kendi sözleriyle güya Kürtlere özerklik verilmesi fikrinde olduğu ortaya konuyor. 2) Atatürk’ün, cahillerin seviyesine inmem diyerek halkı güya aşağıladığı mesajını veriyor.
3) Kendi heykellerini diktiren bir diktatör olduğu imajı bilinçaltına pompalanıyor.
4) Atatürk için günde bir büyük rakı ve üç paket sigara içiyordu denilerek dolaylı olarak adeta içki düşkünü ayyaş portresi çiziliyor.
5) Atatürk için çevresinde kimse kalmamıştı ve yalnız öldü denilerek kişiliğiyle ilgili şüpheler uyandırılmaya çalışılıyor.
6) Atatürk’ün manevi oğlu için gerçek oğluydu havası verilerek gayrimeşru ilişkileri ve de çocuğu olduğu imaları yapılıyor.
Sorarım size böylesine uçuk mesajların ustalıkla yerleştirildiği filmin Cumhuriyet’in kuruluş gününde farklı bir ambalajla vizyona konması operasyon değil de nedir?
Hayır hayır, ben Atatürk için Peygamber misali günahsızdır diyenlerden değilim. Atatürk de insandır, eksiği, zaafları elbette olmuştur. Söylemek istediğim bulunduğumuz bu konjonktürde böylesine kafa karıştırıcı mesajların neden verildiğidir.

Yooook hiç kimse bu durumu bana tesadüf diye izah edemez!

Bir tarafta dış dinamiklerin arkasında olduğunu bizatihi MİT yöneticilerinin söylediği Ergenekon operasyonu, diğer tarafta yaşanan Kürt kalkışması ve özerklik talepleri ve tam bu süreçte Atatürk’ün Kürtlere güya muhtariyet istediğini anlatan filmin gösterime sokulması.

Anlayamadığım, Genelkurmay’ın bu filme niçin destek verdiğidir?

Tamam desteği veren mevcut Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ değil Yaşar Büyükanıttır da bu neyin nesidir?
Filmi beğendiğini açıklayan Yaşar Paşa da yoksa Kürtlere muhtariyet mi istiyor?
Düşünüyorum da biz ve bizim gibi düşünenler herhalde kraldan çok kralcıyız.
Baksanıza Atatürk’un ordusu ya da onun bazı komutanları böyle bir tavrı takınıyorsa bize ne oluyor ya da biz niye çırpınıyoruz ki!
Hem bu ordunun eski Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın oğlu değil midir Çanakkale’deki şanlı zaferimizi Anzak destanına çeviren!
Yok yok, tablo bu olsa da ben duramam, yine de itirazımı sürdüreceğim.
Bak Yaşar Büyükanıt, bak Özden Örnek, bak Can Dündar; Mustafa Kemal, vatan yapılan bu coğrafyada birlikte yaşama adına, bölünmezlik adına semboldür. Adı üstündeki titizliğimiz onun içindir. Semboller paspas yapılırsa bütünlük de kaybedilir. Mustafa Kemal’i maske takıp aşındırmak ve aşağılamak, bu milleti aşağılamakla eşanlamlıdır...

VATAN SOL HAREKETİ BİRLİĞİ

Imge dedi ki...

Kıymet selam,

Ben de Mustafa filmini ilk gün izleyenlerdenim, ama malesef Can Dündar'ın anlattığı Atatürk'ü kendi Atatürk'üme hiç yakın bulmadım. Yine de bu tür yapımların olması, çoğalması ve her izleyenin kendi kararını kendi vermesi adına eleştireceğim noktaları kendime saklıyorum. (yaklaşık iki sayfalık ve yukarıdaki Vatan Sol Hareket Birliği'nin mesajında yer alan noktaları da içeren eleştirilerim var! Hatta ikinci yarıyı o kadar kasılarak izlemişim ki, eve geldiğimde başım ve tüm vücudum ağrıyordu.

Açıkçası Can Dündar'ın Atatürk'ün insan yönü ile ilgili anlatılabilecek binlerce şey varken, en önemsiz, yanlış anlaşılabilecek ve satır aralarında kalan özelliklerini baş role taşımasına pek anlam veremedim. Özellikle de bu dönemde bunu son derece yanlış ve samimiyetsiz buldum diyebilirim.

Tüm dünyanın hayran olduğu bir lider çıkarmışız, ama tüm dünyada da ona yeterince hakkını vermeyen tek millet biziz galiba..:(

Zamandan Sızan dedi ki...

İMGE..
BLOGUNDA OKUDUM FİLM HAKKINDAKİ ESİKLİKLERİNDEN DUYDUĞUN RAHATSIZLIĞI VE BİRŞEYLER YAPILSINDA ATATÜRK ADINA EKSİK YA DA FAZLA AMA YAPILSIN DİYE EVET BEN DE AYNEN SENİN GİBİ DÜŞÜNÜYORUM... YAPAN İNSAN CAN DÜNDAR DAHA ÖNCE YAPTIKLARIDA REFERANS OLMALI KİM VAZİFE EDİNİYOR İKİ SATIR BİR YAZI YAZMAZ OLDULAR Kİ KALKSINLAR FİLM ÇEKSİNLER...RAHATSIZLIK DUYDUĞUM EKSİKLİK HİSSETİĞİM ŞEYLER OLMASINA RAĞMEN BİRİNE GÖSTEREBİLECEĞİM BİR ATATÜRK FİLMİ VAR ARTIK ELİMDE EN AZINDAN VE KALAN EKSİĞİNİDE BEN TAMAMLARIM...
TELEVİZYONCULUKTAN ANLARIM BİRAZ BELGELER DAYALI BİR İŞ YAPACAKSAN NE DENLİ ZOR BİR İŞTİR İYİ BİLİRİM HELE DUYGUYU VERİRKEN İŞ BAŞA DÜŞERSE ÇOK SIKINTILIDIR..
CAN DÜNDAR BENCE OLABİLDİĞİNCE TARAF OLMAMAYA ÇALIŞMIŞ SANIRIM AMA KEMİRDİĞİ YERLERDE PEK ÇOK AÇIKCASI..VE NE OLURSA OLSUN İZLENMELİ VE ONU NE KADAR AZ TANIDIĞIMIZI BİRKEZ DAHA ANLAMALIYIZ..
SON SATIRLARINA İÇİM SIZLAYARAK KATILMAK NE ACI...

Brajeshwari dedi ki...

Henüz gitmedim.Ama fragmanını izlerken bile gözlerim doldu.. Yapmak için geç kalınmış bir film olsa da, merakla izleyecegim haftasonunu bekliyorum.

Zamandan Sızan dedi ki...

BRAJESHWARİ..
İZLENİMLERİNİ OKUMAK İSTERİM..

Adsız dedi ki...

DÜN CAN DÜNDARIN VE FİLMİN NE HALT OLDUĞU,AVTASYA TV-CEVİZ KABUĞUNDA ÇOK GÜZEL ANLATILDI...NURİ ÖZTÜRK VE HULKİ CEVİZOĞLU.

BIRAKIN ALAHAŞKINA KİŞİLİKSİZ CAN'I

DOSTLUKLA,

AYŞEGÜL P.

Asortik Krep dedi ki...

İmgeye katılıyorum.Çok güzel yazmış.Aynı şekilde 2.kısımı zorla izledim.Can Dündar'ın bu filmle oscar almasını bekliyorum..Aynen Orhan Pamuk'un nobeli gibi..