28 Aralık 2009

....


Canım Deniz, belki başka türlü bu filmi izlemeye cesaret edemeyeceğimi bildiğinden bana ve sevdiklerime en az benim kadar yakınlık duyduğu ve önemsediği için bu filmde beraber olmak önemliydi..
Hayatım boyunca onun kadar hassas ve duyarlı olamayacağım o hep beni tolere etmek zorunda kalacak belki ama o çok özelim ve değerlim benim..
Bu film izlenmeli, izlenir..
Aşkta yada yaşamda başka türlü dillerde var sadece fark edilmeyi bekliyor..Konuşmadan da Aşk yaşanabiliri ben geçte olsa öğrenenlerdenim..


Adamı sersemleten bir film..Oyunculuklarının ve oyuncuların önünde eğilirim..




Mustafa Ayaz'ın Müze ve Kültür Merkezi açılışı kendine ve adına yakışırdı..Ankara Devlet Tiyatrosu'nun bu sezonki oyunlarında Suçlu Yürekler Uzunca bir süredir birbirinden ayrı ayrı yaşayıp, hiçbir anlamda birbirine benzemeyen, sürekli birbiriyle rekabet eden üç kız kardeşin beklenmedik buluşmalarını ve onların fırtınalı geçmişlerini anlatan bir oyun..Aile kavramının işlendiği hoş bir oyun.. Nefes uzun bir film ama temposu hiç düşmeden izleten bir film..Bir dağ bir karakol ve onlarca askerden başka hiç bir görsel olmamasına rağmen düşmeyen bir tempoyla devam eden bir film..Bana göre taraf olunmadan aynı mesafede durulmuş..Çok rahat izlenebilen net mesajların verildiği çokca emek verilmiş izlenesi bir film..

Neşeli Hayat Çokta Sinema dilinin olmadığını düşündüğüm bir film..Daha çok dizi tadında olmuş..Yarattığı Rıza karakteri bir dizi olsaydı sanırım uzun yıllar hafızamıza yer etmeyi başarırdı Bünyamin gibi..


24 Aralık 2009

..SİLMEK..

( Baho tşk)
Elimde bir silgi,düzgün olmayan ne varsa silmekteyim..

21 Aralık 2009

"7" ŞEKSPİR MÜZİKALİ..


Bugüne kadar izlediğim en sıkı oyun/müzikaldi..Oyun Atölyesi'nin bir çok oyununu izledim ve izlediklerim ruhumun arşivinde ama bu bambaşka ve çok özel bir yeri olacak..

İnsana ‘sanat’ neden yapılıra en iyi örnek ve söze bile gerek kalmadan anlatmayı başaran bir görsellik..

Oyun sonrası “7” Şekspir Müzikali yönetmeni Kemal Aydoğan ve ekiple beraber sabahın ilk ışıklarına kadar süren geceye eşlik edemesem de üşümeye ve uykuya yenik düşmekte istemezdim..

Müzikal'den..

Karanlığın en önemli nedeni güneş olmamasıdır..
(As You Like It-Conin)
***
Doğduğumuz anda,
Şarlatanlarla dolu bu koca sahneye geldik diye
Basarız çığlığı.
(King Lear-King Lear)
***
Zamanın tohumlarına bakıp anlayabilirseniz
Hangi tane büyüyecek ,hangi tane kalacak,
Zamanın tohumlarına bakıp anlayabilirseniz
Hangi tane büyüyecek,bana da söyleyin o zaman.
(Macbeth-Banquo)
***
Kimi soyuyla övünür kimi maharetiyle
Bazısı zenginlikle, kuvvetiyle
Kimin de giyim kuşam zevksizdir göze batar
Kiminde şahin,tazı,kiminde vardır atlar
Bana ne bunlardan senin sevgin varken
Benim bir sevgim var üstündür her birinden.
(91.Sone'den derleme)

19 Aralık 2009

..BEN YOKUM..


Basıp gitmek istiyorum buralardan
Kendimi doldurup trenlere
Bir daha hiç basmadan frenlere
Gördüğüm bütün duraklarda inmek
Ağrıyıp Ağrıyıp dinmek

Tarifsiz Tarifsiz tanımsız adsız
Fil gibi ölmeye yatmak Ağırbaşlı
Sonra çırılçıplak uyanmak tekrar tekrar
Hatırlamak Kundaklanmamış o ilk anı

Ben yokum kabuklarımı kırana kadar,
Kim bilir kaç yıl oldu kendimi dinlemeyeli
Bir yol ağzında bulsunlar hiçliğimi
Umrum da bile değil söksünler rütbelerimi

Bir çiğ tanesinde anlamak suyun sonsuz derinliğini
Tatmak gözyaşımın tuzlu serinliğini
Kendimi yaprak gibi rüzgarın önüne katmak
Kaldırıp kaldırıp atmak..

18 Aralık 2009

..BU ARA BEN..


çok şey yazmak isteyip, hiç bir şey yazamamak!
konuşmaktan çok daha kolaydır benim için yazmak..
yazamıyorsam;
düşünün konuşmak ne ağır bana..

10 Aralık 2009

..HER KIZIN BABASI GİDERMİŞ BİR GÜN..


Seni doğduğun topraklara götürüyoruz..
Senden bana kalan şiddetli bir yalnız duygusu..
Sanki senle daha çok konuşmalıydım..Aklımda daha sorulmamış onlarca soru var..Ve aslında sana dair ne çok şey merak ediyormuşum!
Şaşkınım..
Bana hayata karşı verdiğin mücadeleyi ve hayatı bu denli nasıl sevdiğinin yollarını bir kez daha hatta onlarca kez daha anlatsan..

Yetmedi beraberliğimiz..
Yalnız kaldım çok!
Seni çok özleyeceğimi

Hissediyorum..
Herkes beni yalnız bırakıyor sanki sen hiç bırakmazmışsın gibi hissediyordum..

Yanılmışım..
Daha vedalaşamadık bile..
Kendimi eksik hissediyorum çok..Bir yanım hepte eksik kalacak biliyorum..
Uyansan artık sabah oldu;

Namazını kılsan..
07.12.2009

06 Aralık 2009

..MİM..

Sevgili Nazlı'dan bir mimim vardı. Uzunca bir süredir talihsiz geçirdiğim bir süreç yüzünden cevaplanamadı; kısmen de olsa biraz toparlanma zamanı olduğu için, yeniden yüzümün gülmesini arzu ettiğimden ve en önemliside bloğumu önemsediğimden..


1. Şu an okumakta olduğunuz kitap ve kısaca konusu:
Bahsettiğim nedenlerden ve ciddi odaklanma sorunu yaşadığımdan aynı kitaba uzunca süredir takıldım kaldım..Tüm serisini 20 yaşlarda satın aldığım Adam yayınlarından çıkan Nazım Hikmet Ran'dan okumayı atladığım "Kan Konuşmaz" adlı romanını okumaktayım..
Basit bir esnafın zamanla bilinçli bir solcuya dönüşü ve toplumsal kuralları ret edişi olarak tanımlanabilir..

2.En son aldığınız kitap:
Şakir Eczacıbaşı'nın anlatımıyla Oscar Wilde Tutkular,Acılar,Gülümseyen Deyişler

3.Şimdiye kadar aldığınız kitaplar arasında en sevdiğiniz:
Kendim almadım ama en sevdiğimdir Turgut Özakman'dan Korkma İnsancık Korkma.

4.Bir türlü bitiremediğiniz, bitirseniz de illallah dedirten kitaplar:
Uzun yıllar önce artık beni çileden çıkartan kitapları sıkıldığım yerde bırakma gibi bir tavır geliştirdim..Bir doluda sayabilirim..

5. Elinizdeki kitap bitince okumayı düşündüğünüz kitap:
Başucumda bekleyen ve bir takım nedenlerle yarım kalmış kitapları bitirmeyi arzulamaktayım..

Bende mimlerimi bu evin yazarı A.Kadir B ye çok sevgili arkadaşım çevirmen İmge’ye ve uzaklardaki çok değerli arkadaşım Mehtap’a rica ediyorum cevaplamaları için..

01 Aralık 2009

..TUTKU'M..

Bazı anlar oluyor ve tavan yapıyor bazı hisler..
Esiri olmak istemiyorsun o hislerin ama engelleyemiyorsun koskocaman bir set koymak istiyorsun olmuyor çaresizce bakakalıyorsun sadece..
Buğu yapmış bir camı elinle bir çırpıda dağıtmak ister gibi bir güçle dağıtmak istiyorsun ve yine başaramıyorsun..
Herkes ve her şey bir yerlerden hızla üstüne geliyor..
Süreçleri, alışkanlıkları, yaşanmışlıkları, sorumlulukları da bir çırpıda değiştirmek istiyorsun ama nafile..
Bugün olduğu gibi yaşamdaki en değerli çok şey feda etmeyi göze aldığın bir adamı başkalarından dinliyorsun..
Şimdimiydi o zaman diyorsun, doğru mu bu zaman diyorsun ilkeli mi etik mi bu yaptığın,kararların..
Yine kalakalıyorsun sorunlarla ve yine başbaşa..
Bu kaç kez daha yaşanacak bilemiyorsun..
En fenası da biter mi bitmez mi kestiremiyorsun..