27 Ocak 2009

..BURALARDAN GİTMEYİ İSTEMEK..

..BARSELONA BARSELONA..

Amerikalı iki arkadaşın, Barselona da yaz tatillerini geçirmeye karar vermeleri ve 3 kadın 1 adamın yaz hikayelerini Woody Alen gibi bir yönetmenin gözünden seyreylemek..Masalsı sokaklar ve sahneler şahane iki kadın yaratıcı bir adam..keyifle izlenesi bir film...

Ardından buralarda duramamak şiddetle gitmek istemek...

.. SONBAHAR..

Bulutların üzerinden Karadeniz'i seyretmek.. Hemşince diline kulak vermek.. Bir annenin sonsuz çabası..
Yine ardından şiddetle buralardan duramamak, gitmek istemek bulutların üzerine..

Kısa bir fragman izleyelim diyenlere. ..SONBAHAR..

24 Ocak 2009

..4 BOYUT..

Sevgili Demet ten gelen mim.. bu eğlenceli mimleri seviyorum, insana neleri,nelerden daha çok sevdiğini anımsatıyor, neleri daha çok yaptığını,önemsediğini de..bazen akışına hayatın öylesine dalıyoruz ki bir yerlere not edilmese nelerden bu kadar haz alırdık vaz geçemezdik nelerden vaz geçtik anımsayamayacak duruma geliyoruz..

*YAPTIĞIM 4 İŞ..
.Annelik
..T.R.T asistanlık
...Öğretmenlik
....Reklam Ajansı


*DEFALARCA İZLEDİĞİM 4 FİLM..
Hiç bir filmi defalarca seyredecek sabrım yok..yenilerinden bir tane fazla seyretmeye vakit ayırmak daha anlamlı.Seyredip de çok sevdiklerimden,
.Babel
..Saatler
...Cennetin Çocukları
....Veda vakti

*YAŞADIĞIM 4 YER..
.Ankara
..Antalya
...Yalova

*TATİL İÇİN GİTTİĞİM 4 YER..
.İsviçre
..Amerika
...Fransa
....Almanya


*SEVDİĞİM 4 YEMEK..
.Kiraz
..Acılı ne varsa
...Şarap
....Salata

*HEMEN ŞİMDİ OLMAK İSTEDİĞİM 4 YER..
.Newyork
..Bir film seti
...Küba
....Cape Town

*BİR YAĞMUR DAMLASI OLSAM DÜŞMEK İSTEDİĞİM 4 YER..
Hiç kimsenin yağmurun bile böyle küçük elleri yoktu..
.Okyanusa
..Suya muhtaç birine
...Suya susamış bir toprağa
....Aşk a
Ben de Beyhan, Demli Hayat ve de Kıyak a pas ediyorum...

13 Ocak 2009

..EFE'M..

Efe'm Kıymet'limsin..
Mutlu, umutlu bir yaşın olsun..

08 Ocak 2009

..BAKMAK MI GÖRMEK Mİ?..

-1-
..SÜT..


Paylaşmadan edemeyeceğim..film hangi salonda oynuyor diye bakarken Ankara da tek salonda ve sadece 4 kişi izledik..karşıma çıkan yorum beni hayli eğlendirdi.."sineman" nickli biri (nicki de hayli manidar)muhtemelen filmi izlemeden "bu filme vereceğim parayla süt alır içerim daha iyi" demiş çok güldüm..film birçok kişinin ilgisini çekmeyeceği kesin..ama ne var ki izlerken sıkılmıyorsunuz..derin bir üçleme filmi geçen yıl yumurtayı izlemiştik şimdi sütü izledik sırada bal var..anlatması güç bir film ama kısaca:
Anadolu kırsalında değişen sosyal ve ekonomik hayatı bir anne - oğul ilişkisini konu ediniyor şimdiye kadar olgunluk ve gençlik dönemini izledik sıra çocukluğunu içeren (anlatan) bir film diye özetleyebiliriz..yumurta filmi kaç seyirci topladı bilemiyorum ama en azından kızlar tarafından Nejat İşler için seyirci toplamıştır..Süt filminde bayıldığım Başak Köklükaya vardı..Bal’ın kadrosu belli değil daha..

-2-
..AVUSTRALYA ..

İki şeye özel ilgim ve merakım var bir Kızılderililer..haklarında ne bulsam okurum..Kızılderililerin 24 dolara Manhattan’ı hangi yollarla sattıkları hikayesini herkes biliyordur zaten..bir zaman yaşadıkları yerlerde onların bir kısmını görme fırsat buldum; yaşamaya zorlandıkları ve asimile edildikleri yerlerde..üzüntüm kat be kat artı elbette..acı olan bir zamanlar bu toprakların tümüne sahip olan insanları uygulanan politikayla katledip kalanlara da dillerini bile konuşturulması ve kültürlerini yaşatılmasına izin verilmemesi neredeyse men edilmiş bir toplum..ve çocukluğumun Pazar sinemalarının en değerli üyeleri..

Bir diğeri de Aborjinler.. sanırım ilk ilgimi tetikleyen bir çift yürek kitabıylaydı..Yıllar sonra 2000 Sydney Olimpiyatlarında meşaleyi bir erkek Aborjin yakmıştı ve bana göre olağanüstü bir sahneydi saatlerce ağladığımı hatırlıyorum..Avustralya filmi keyifle izlenen masalsı bir anlatımı olan hafiften Western filmlerini özleyenler için birebir..


-3-

A.R.O.G benim için daha çok eğlenmeyi planlarken o kadar da olmayan ama Türk film endüstrisi için çok yol kaydedildiğinin apaçık örneği..
-4-

Devlet Tiyatrosunda Eşik oyunu ay yeter artık dedirten sıkıcılıkta çocuğa anlatır gibi tipik Türk tiyatrosu örneğiydi..
..Özetle..
Olanakları, gitgide kısıtlanan kırsal kesim yaşamından kopup kente göçmüş bir ailenin, kentleşme sürecinde atlamaya çalıştığı psikolojik, kültürel, ekonomik "eşik" teki çırpınışı. Nasıl bir gidiş? Çözüme mi? Soruna mı? Her ikisinede...

06 Ocak 2009

..EN UZAK MESAFE..

En uzak mesafe ne Afrika'dır,
Ne Çin,
Ne Hindistan,
Ne seyyareler,
Ne de yıldızlar geceleri ışıldayan…
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir,
Birbirini anlamayan...
Can Yücel

9 yaşında evlendirilen Marzia Bazmohamed televizyonu bozduğu için eşinden korkarak kendini yakmaya kalkışmış. Derin yanıklar içinde yaşam mücadelesi veriyor ve henüz 15 yaşında...

Ailesine kaçmak isteyen karısını öldüresiye döven bu adamı haklı bulanların sayısı çok. 1. yaşında nişanlandırılan ve 10 yaşında evlendirilen bu kadını ise kimse anlamak istemiyor...

Roshan Kasem 8 yaşında... Yanında oturan 55 yaşındaki adamla nişanlandığını bilmiyor. Nişanlanmanın ne olduğunu bilecek yaşta değil ama çetin bir gelecek onu bekliyor...

11 yaşındaki Afganlı Gulam Hader 40 yaşındaki eşiyle yanyana. Kendisini nasıl hissettiğini soran gazeteciye; Bu adamı tanımıyorum. Kendimi nasıl hissedebilirim ki? cevabını veriyor...
Bu Fotoğraf 2007 yılında Unicef tarafından yılın fotoğrafı seçilmiş

Stephanie Sinclair
1973 doğumlu Fotoğraf sanatçısı bu insanlık dramını dile getirdiği Fotoğraf dizisiyle FreeLens ödülünü aldı.