21 Kasım 2010

..

Nefes almayı en sevdiğin şehirde; yüzünü güneşe verip sonsuz maviliğe dalıp gidersin fondaki müziğe eski bir alışkanlık olan Türk kahvesiyle eşlik edip yıllarını geçirdiğin ve çok önemsediğin birinin satırlarında kaybolursun.. Kahvenden lezzetle bir yudum daha alır ve merakla yazdığı her satırda kendini, onu paylaştıklarını ararsın, bulursunda ardından bir kez daha okursun ve dergiyi usulca kapatır aldığın yere geri bırakırsın.. Kahvenden alacağın bir diğer yudumda kahvenin içindeki görüntünün şaşkınlığıyla afallayıp Akdeniz'in sonsuzluğunda uçuşan simurg kuşuna sen de usulca el sallarsın...

2 yorum:

ikizlerimbenim dedi ki...

Merhaba Kıymet,

yaşadığım şehiri öyle anlatmışsın ki insanın kendini sokaklara vurası geliyor :) şaka bir yana insan sahip olduğunun kıymetini bilmiyor değil mi? ama bayramın+tatilin sana yaşattığı göz problemine üzüldüm, geçmiş olsun..gelecek sefere Antalya'da ağırlamak dileğiyle..

Zamandan Sızan dedi ki...

İKİZLERİM BENİM..
BENDE YAŞADIM 6 YIL KADAR ANTALYA'DA VE TÜM YAZLARIMI, NEFES ALMALARIMI ORADA GEÇİRİRİM BEN..VE ÖMRÜMÜM TAMAMLAMAK İSTEDİĞİM YERDİR BENİM İÇİN ANTALYA..VE NEDEN OLMASIN DİĞER ANTALYA SEYAHATİMDE SENİ VE İKİZLERİNİ GÖRMEKTEN MUTLULUK DUYARIM..ÇOK SEVGİLER..