04 Aralık 2008

..AÇ KALMAMALISIN..

Kuzenimden gelen bir maille toprağın uzunca bir uykuya yatacağı bir dönemde kapıdayken kışın yiyeceksiz kalacak olan dünyamızı sesleriyle ve güzellikleriyle büyüleyen bizim yardımımıza ihtiyaç duyacakları bu zamanlarda onlar için yapılabilecek akıllıca bir duyarlılık..


Annem tam bir temizlik, tertip, düzen kadını olarak adını bile andırmazdı evde bizden başka bir canlının yaşaması fikrine...
Küçükken hatırlarım, kapı önünde kulaklarının ta derinliğinin göründüğü bir sokak ya da kapı önü kedisini beslerdi. Ama nedense ona ilgi duyduğunu mu yoksa sevdiğini mi demeli, hiç hissettirmezdi. Bende tam da bu sebeplerden dolayı sanırım, hayvanlara hep mesafeli olunmalı gibi bir duygu yerleşti...
Bir de hatırladığım; asla balık yemez, yemediği gibi eve de sokmaz, kokusundan nefret eder, evi de çok kokuttuğunu iddia ederdi. Biz yıllarca annemin bu adı konamaz nedensiz -bize göre- tavrı ve red edişleri yüzünden balıksız da kaldık... Babam bize tatillerde yedirirdi... Ama balık ve türevleriyle tanışıklık sadece bu kadarla kalınca ben de yıllarca balık yemenin keyfini bilemedim hâlâ da bilirim sayılmaz...
Annemin yaşamında yelkenlerini indirdiği tek biri var ki, o da Tutkun... Onun isteklerine karşı koymaya çalışsa da çoğu zaman yenik düşer...
Tutkun'un uzun uzun yalvarmaları karşısında dedesi ona bir tavşan getirdi... Ama red ediş sırası bende olmalı ki asla bir tavşanla ilgilenemeyeceğimi beyan ettim. Benim itirazım karşısında o titiz evinde kontrolü altında tutamayacağı hiçbir şeyi barındırmayan annem, o tavşana bir süre yarenlik etti... Bir süre sonra annemin onu severkenki ses tonu beni hep şaşırttı çünkü annem genellikle tavizsiz bir ton takınarak konuşurdu. Oysa bu tavşana inanılır gibi değil ama, tuvalet eğitimi bile vermeyi başardı... Çok sevimli ve çok kokan bu şeker tavşan tüm sevimliliğine ve de Tutkun'a olan zaafına rağmen, annemin kati kuralları ağır bastı ve evden bir süre sonra gönderildi...
Benimse yalnız yaşadığım dönemlerde birkaç beceriksiz tecrübelerim oldu kısa bir dönem kuş baktım ama asla elime bile alamadım..bir kez de balık besledim küvetin su dolu olduğu bir gün tüm iyi niyetimle kendini o küçük fanustan sonra okyanusta hisseder ve özgürce yüzün diye bıraktıktan yarım saat sonra o da tam bir hayal kırıklığıyla sonuçlandı ve böylece başka bir canlının sorumluluğunu alma düşüncesi belirsiz bir tarihe kadar kapandı..

11 yorum:

Bengi Gençer dedi ki...

çok tatlısın kıymet :)

Demet dedi ki...

Kiymeet küvetteki baliga noldu yarim saat sonra?

Adsız dedi ki...

okyanus küvet mi?! :) çok güldüm.

bir de ne zaman ekmekleri kuşlar için toprağa koysam kedilerin kuşları yiyebileceğinden korkuyordum. bu fikir akıllıca.

Zamandan Sızan dedi ki...

BEMBİ..
DÜNYAYA GÜZELLİK DAĞITAN ŞAHANE KADIN SANA BAYILDIĞIMI SÖYLEMİŞMİYDİM ;)

DEMET..
YAZMASAM ÜZÜLÜRSÜN DEMET :(

BEYHAN..
OLACAK İŞ DEĞİLDİ BENİMKİ AMA YAPTIM BİR KERE :) BALIK NE ANLARSA OKYANUSMU DENİZ Mİ FAUNUS MU? :)))

kıyak dedi ki...

Bende nasıl 1 bab olacağımı düşünüyorum bu ara.
korumacı tarafımın ağır basmasından korkuyorum.
ne garip değil mi?
benim yaptıklarıma (motor, dağ) izin verirmiyim?
bilemiyorum:)

uctemmuz dedi ki...

Kıymetim benim...uzun zaman başka bir canlıyla yüzyüze gelmeyince insan böyle şeyler hissetmesi normal ki. Evvelsi akşam anlattım eşime, evde balık-kedi-köpek yok, onlardan biriyle karşılaşınca şaşırıyorum.:)Mesela köpekleri pek severim ben, çocukken pek çok köpeğimiz oldu genellikle babamın işyerinde bakıldılar. Geçen evlerinde köpecikleri olan bir ablama gittim. Köpecik balkondan içeri hamle etti. Ödüm koptu.:)Kendime hayret ettim. Hakikaten şaşırdım.
Bizim bu doğadan ve diğer canlılardan uzak halimiz hiç iyi değil aslında, onu anladım.
Seni çok seviyorum...:)

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

Bizim de uzucu hayvan hikayelerimiz var.. Dogada olsunlar, oradan onlari dusunelim istiyorum ama kedileri gorunce dayanamiyorum..
Kuslar icin yapilmis bu agac harika olmus..

Zamandan Sızan dedi ki...

KIYAK..
KIYAK KARDEŞİM DAHA KÜÇÜK BİR FASULYE HALİNDEKİ BEBEK SENİ BU KADAR KORUMACI YAPARSA NE OLUR BİLİYOR MUSUN? SENDE ESKİSİ KADAR RİSK ALAMAYACAKSIN DAHA KONTROLLÜ OLACAKSIN KÖTÜMÜDÜR HAYIR KESİNLİKLE..O FASULYE SEN İSTEDİN DİYE GELİYOR VE SENSİZ BIRAKMAYACAKSIN ONU.. ONU ŞAHANE BİR ŞAHSİYET YAPACAKSIN..VE BU ÇOK ADRENALİN BİR ŞEY..BİZDE HALALARI OLARAK MERAKLA EVRELERİNİ GELİŞİMİNİ VE DE KENDİSİNİ MERAK ETMEKTEYİZ :)

ÜÇ TEMMUZ..
BENDE SENİ SEVİYORUM GÜÇLÜ KADIN :)

MEHTAP..
BENDE ÇOK AKILLICA BULDUM VE BU KIŞ BAYAT EKMEKLERİ DEĞERLENDİRECEK OLMAK ÇOK MUTLU ETTİ BENİ..VE BUNDAN ÇOK KEYİF ALACAĞIM..BELKİ RESİMLERİMDE :)

Demet dedi ki...

Kiymet delikten mi kacti gitti? Denize varmistir belki ;)

Kiymet cok tatlisin sen ya! :)

Zamandan Sızan dedi ki...

DEMET..
ASIL SEN ÇOK TATLISIN..İYİ NİYETİN İÇİN TEŞEKKÜRLER..UMARIM DENİZDE YAVRULARI İLE BERABER MUTLU BİR YAŞAM SÜRÜYORDUR ;)

AYTAC dedi ki...

bayılıyorum sana prensesim..
nasılda güzel yazmışsın..
okadar aynı şartlarda yetişmişizki inanılır gibi değil :)
hatırlıyormusun cüzdanımdaki balık ismini??? onuda kaybettim artık:)
aydan haaala kediden korkuyor:)
bizim ailenin damatları annemi bu yetiştirme tarzından dolayı inanılmaaaz eleştiriyorlar..
annemin hiiç umrunda değil, haaala derki aman kızım boğazınıza kıl kaçar, hastalık bulaşır sakın yaklaşmayın, çocuklarınıza da dikkat edin.. haaala aynı annem :)