29 Mart 2009

..KİMSENİN GİREMEDİĞİ TEK YER "ANILAR"..

uzun yemekler,sonu gelmez sohbetler..duyulan özlem ancak satırlarda sonsuz..kurulan hayaller..planların altüst olması, yerini bambaşka anların doldurması..çıkmayı istediğin yolculukların hayal olması yerini bambaşka insanlara ve zamanlara bırakılması...




http://www.kanneci.org/

Ahmet Kanneci Gitar virtüözü
Ekrem Öztan Klarinet
Eren Süalp Gitar
Kanneci Trio yerli yabancı eserlerin olağanüstü karışımından oluşan espirili, sohbetli illahi lezzete bir konser oldu..

Bir kısım kadın özel kutlamalar yaptık..Neşeyle ve heyecanla..

Birbaşka zaman yine özel kutlamalar yapıldı.. Biliyor ve istiyoruz ki hep daha iyiye ve başarıya imza atalım..




Posted by Picasa

27 Mart 2009

..DERİN..


"Şaka gibi bir hayat...

Fotoğraflarda zaman geçtikçe; sevinçten çok hüzün yansıyor insanın duruşuna...

Sanki bir şeymiş gibi...

Ama bir şey .

Hem de Çok Şey ...

Bir garip yol hikayesi, hiç konuşamadığımız aklımızın ucundan bile geçmeyen...

Sert bir hava kanını dondurasıya soğuk...

Aslında aylardan Temmuz dişlerin gıcırdamaktan yorulmuş sanki kutuplardasın gibi soğuk değil de sıcak gibi...

Çok DERİN...

İki dakikalık parodi değil bu...

Ne dersem diyeyim tasviri yok"

Z.Y

25 Mart 2009

..CENNETİN RENGİ..

Evde yalnız olmak, evin loşluğuna mumların eşlik etmesi, bel ağrısının tavan yapması sıcacık bir meyve çayının eşliğinde her zaman ki koltuğuna gömülmek tv de sıradan bir film izlemeyi planlarken tam da o günlerdeki ruh haline uygun istediğin filmi tv de görmek, o an takılmak ve soluksuz izlemek..
Tam bir film şöleni..

Uzun zamandır uzak diyarların filmlerini arşiv yapıyor ve peş peşe izlemek istiyordum..ben biriktire durayım, izlemek için gün sayayım izledikten sonra da hepsini yaşam arşivime iğnelerim derken..karşıma çıkagelmesi..son derece sarsıcı tam da beklediğim gibi..

Işık, cisimleri görülebilir hale getirir. Ayrıca cisimlere farklı açılardan yansımasıyla renkler meydana gelir.

Ama görmenin çok ötesi var..
dokunmak,
hissetmek,
anlamak,
duymak
gibi...Ve bunlar için görmek gerekmiyor...
Ne çok şey ıskalıyoruz şu hayatta gördüğümüzü sanarak!


21 Mart 2009

..YENİ OLUŞUMLAR..


…uzun saatler,
uzun zamanlar,
kavram olarak var.
realite de
çok kısa
"zaman"
o halde;
değmeyeceklere!
ziyan ettirmemek gerek…

09 Mart 2009

..KAR SÖYLE BANA NEDEN YAĞAR..

Hasan Ali Toptaş 'ın Gölgesizler romanının uyarlanması;
Romanı okumadım ama film;
Sarsıcı,
Zaman geçtikce hazmedilebilenler bir film..
"Gölgesizler"
Fazlasıyla
Bizdendi..

06 Mart 2009

...

"Başkaları için, kendinizi unutun.
O zaman sizi de anımsayacaklardır."
Dostoyevski

02 Mart 2009

..BU ARA YEME,İÇME,GEZME,TOZMA,DİNLEME,İZLEME VE KEŞİFLER..

Hayli etkileyici onca anlamsız gişe filmlerinin yanından ayrılıp izlenmesi gerek bir film..Aldığı Oskarlarından değil öyküsünden daha çok..
http://www.slumdogmillionairemovie.co.uk/

Adıyla müsemma bir film Karamel..her kadının kız arkadaşlarıyla beraber izlemesi gereken; kadına, yaşama ilişkiler dair harika bir kadın elinden çıkma Lübnan filmi.. fragmana göz atmakta yarar var..
http://www.bacfilms.com/site/caramel/
Ankara Soroptimist Klüplerinin "8 Mart Dünya Kadınlar Günü"kutlama etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen ve geliri "İlköğretim okullarına içme suyu arıtma istasyonları"projesine bırakılacak olan "Kadın Ressamlar Karma Sergisi"..bu ülkede yapılması gereken o kadar çok proje var ki..
http://www.soroptimistturkiye.org/

Ankara'ya sürekli yeni balıkçılar açılmakta..sevdiğim yerlere sadık kalan müşteri gurubundanımdır..konu balık olunca sürpriz yaşamak istemem; mutfağına, mekanına güvendiğim yerlere gitmek ilk tercihimdir..ama bazen de değişik yerler keşfetmek insana iyi geliyor..iki hanımın büyük bir özenle açtığı Buğu gibi..ilk ziyaretim: şık bir mekan, özenle seçilmiş servis materyalleri, ortalamanın üstünde lezzetler ama ilgisiz personel!!
Buğu Balık Evi Tel : 23 666 23
Ayda bir toplanılan tiyatro mezunları yemeğinden sonra bu yıl sanat kurumunun en iyi kadın oyuncu ödülüne layık görülen “Japon Kuklası” oyunuyla Serpil arkadaşımıza hem ayılmak hem de kutlamak için gece çayı içilmeye gidildi..(hala bilet bulamadığımdan izleyememiş olsam da)
Diğer sınıf arkadaşları en iyi erkek oyuncu ödülü de oyundaki performansıyla “Bir halk Düşmanı” oyuncusu Oktay Dal’ın.
Başka bir zaman evimizin karşına açılan yeni bir balık restoranı denendi..Maalesef mekanda ciddi koku ve havalandırma; yetmezmiş gibi balığın lezzetinde sorunlar vardı..Personelin tüm iyi niyetine rağmen 2 saatten fazla kalınamadı..Bildiğin yerden şaşma yine altın kural olarak hafızama yer etti..
http://www.per-sea.com.tr/
Ankara da bir pazar gününü, aynı mekanda uzunuzun saatler geçirmek, üstelik yemek yemeği seviyor ve uzaklık kavramı sadece soyut bir kavramsa ve de leziz Yayla Karadeniz Yöre yemeklerinin tipik bir Trabzonlu Süleyman Cici'nin bizzat kendi elleriyle hazırladığı o muhteşem tatları kaçırmadınız demektir…
Kendimi kaybederek yediğim az yer vardır..
Tüm sıcaklığıyla ahşap bir mekanda, içerisini ısıtan kocaman bir kuzinede mis gibi çaylar her daim içmeniz için hazır dumanı da üstünde tüterken, fırın bölümünde de pişmekte ya da pişmiş haldeki patatesler hemencik orada yemeniniz için ayaküstü sohbette katık olur.. o şahane kuzine bir çoğumuzun çocukluk anılarına dokun verir..belki ailemizin belki de büyükannemizin evi canlanıverir.. anılar; unutulduğunu sandığımız yerler, dokular, kokular gözünüzde bir bir canlanır o an.. nefis kokuların yükseldiği keyifle birazdan servis edilecek o muhteşem kuymaklar, hamsiler, laz börekleri aklınızda uçuşurken bu kadar yemekten sonra nasılda bu Karadenizlilerin enerjik ve eğlenceli olduklarına dair kendinizi yorum yapar bulursunuz..denenmeli mutlaka..
http://yaylakaradeniz.com/

Eş dostla yapılan kaçamaklar lezzet yolculukları ve ardından bayıldığım gençlerle geçen zaman daha da anlamlıdır insanın yaşamında..Yalnız büyüyen çocukların artık kardeşlerini ailelerin yakın dostlarının çocukları yada kuzen çocukları almakta.. inanırım küçüklükte beslenmeli bazı duygular..yarınlarda birbirlerinin kardeşleri olacaklar destekçileri olacak..her biri bu ülkenin yada dünyanın farklı yerlerine okumaya, yaşamaya gitseler de çocukken paylaşılanların yerini hiç biri tutmayacak.. Tutkun ağabeylerine çok düşkün her birini tek tek özel çok sever..onlarla beraber olmak onu daha da genç bir erkek yapıyor..her birinin şahane özelliklerini kendine örnekliyor..onların hepsine bayılıyorum..iyi ki varlar ve yalnız değil(ler)..

Ankara da yeni bir mekan daha Num Num İstanbul'un bir bir marka mekanları Ankara ya gelmekte..İstanbullular Ankara müşterilerinden memnun mu bilmem ama bizim içinde değişiklik olmakta..
bizim için genellikle sinema öncesi kahve molası verdiğimiz bir mekan olarak kalmakta NumNum..yemek yemeği kısa bir zamana sıkıştırmaktan hoşlanmayanlar gurubunun insanlarından oldum artık ben..
http://www.numnum.com.tr/
Bazen çok spontan olaylar gelişir hiç aklınızda yokken bir grup düzenli buluşan erkelerin ısrarlı bir davetini (aslında için için gitmek isterken) gitmenin genel toplantı kurallarına aykırı olmasına rağmen daveti arkadaşınla kabul etmek..Üstelik çok eğlenmek..yıllar sonra şaraba ihanet etmek ve rakıyla onlara eşlik etmek..
Bir toplantı sonrası salonu kapatılmış bir mekanda bardakların birbirine dostlukla vururken çıkardığı çın çın seslerine bol kahkahaların eşliği..
Evde yeni denemler yapmak..başkalaşmak istemek..daha farklı nasıl olabilir ki denemeleri yapmak..bazen hep yaptığını tekrarını yapmak bazen buda böyle nasıl olur ki bir denesem mi demek ve yapmak..muhteşem lezzetlere yelken açmak..bazen de ev ahalisinin senin lezzetlerini yıllar sonra bile anımsayacakları farklı lezzetler yaratmaya çalışmak...”ah onun yaptığı da bambaşkadır” ı duyma hayali...
Kuzenlerle bazı hafta sonlarında sağlıklı kahvaltı keyifleri yapmak..zararsız ufak dedikoduların olduğu uzun zamanlar geçirmek..