
Hayatın belki de hiçbir zaman diliminde karşılaşma ihtimalinizin olmadığı biri ya da birileri ile önce satırları; ardından satırlarının arasına saklanan; kendisini keşfetmek, ardından da somutlaştırmak..
Rutin soğuk bir Ankara sabahında; kokusu evin her yerini sarmış günün ilk kahvesi ve kahvenize eşlik edecek tatlı niyetine şahane müziklerle tatlandığınız Power xl eşliğinde posta kutuna gördüğünüz “Yolum Ankara’ya düştü; zamanlamalar uyarsa tanışalım mı?” teklifi gününüze başka, bambaşka bakmanızı sağlar..Hani şu karşı koyamadığınız şahane dumanı üstünde bir kahvenizin yanına da ilk kez tadacağınız bir kekin damağınızda bırakacağı ilk aromalı lezzeti gibi şiddetle merak içine girersiniz..
Uzunca bir süredir,sanki gizlice okunan günlükleri ve ondan gizlice senin okuduğun ortaya çıkmış hal şaşkınlığı gibi meraklar iyice depreşir gün yüzüne çıkıverir..
Gelecek kişi; içinden deniz geçen şehirde yaşar ve bir zamanları da Ankara da geçmiştir... Gelecek planlarını Ankara üzerine kurarken hayat onu denizi olan şehre sürüklemiş… Kendisine son şeklini kazandırdığı okulunu ve bu şehrin dinginliğine veda etmesi de uzun sürmemiş.. Kaptırmış oralara kendini şimdi bir yabancı gibi bakarken Ankara sokaklarına, mekanlarına…
Burada ki hep ürkmüş hep mesafeli davranmış uzaktan uzağa bayıldığı içinden denizin geçip gittiği İstanbul'a..Ama o şehir ki onun çok sevdiği bir sürü arkadaşını alıvermiş içine ve bir daha da bırakmamış...İşte bu şehrin kadını gelmiş Ankara’nın kendi halinde az biraz daha sonra yaşamının tümünü geçirmeyi hayal ettiği, içinden deniz geçmese de olağanüstü Laciverti olan Akdeniz’in en güzel şehri Antalya da gönlü olan bu kadına...
İyi de yapmış...
Bu aralar telaşı bol, üzüntüsü ve hüznü yakasında olan bu şahane insanla kesişmiş yolları.. uzun uzun konuşmuşlar Şili şarabı eşliğinde anlatmışlar satır aralarında ki kendilerini, sevdiklerini, sevmediklerini ve birbirlerini…zamanında elverdiğince soluksuz anlatmışlar... sevdiği bir sürü insanı kaptırdığı İstanbul da hasretle andığı Serpil'i Feriha'sı Hatice'si ve diğer onlarca sevdiği isimlere bir yenisi daha eklenip ardından el salladı..bir daha ki buluşma belki de içinden denizin geçtiği şehirde olur bellimi olur..
Rutin soğuk bir Ankara sabahında; kokusu evin her yerini sarmış günün ilk kahvesi ve kahvenize eşlik edecek tatlı niyetine şahane müziklerle tatlandığınız Power xl eşliğinde posta kutuna gördüğünüz “Yolum Ankara’ya düştü; zamanlamalar uyarsa tanışalım mı?” teklifi gününüze başka, bambaşka bakmanızı sağlar..Hani şu karşı koyamadığınız şahane dumanı üstünde bir kahvenizin yanına da ilk kez tadacağınız bir kekin damağınızda bırakacağı ilk aromalı lezzeti gibi şiddetle merak içine girersiniz..
Uzunca bir süredir,sanki gizlice okunan günlükleri ve ondan gizlice senin okuduğun ortaya çıkmış hal şaşkınlığı gibi meraklar iyice depreşir gün yüzüne çıkıverir..
Gelecek kişi; içinden deniz geçen şehirde yaşar ve bir zamanları da Ankara da geçmiştir... Gelecek planlarını Ankara üzerine kurarken hayat onu denizi olan şehre sürüklemiş… Kendisine son şeklini kazandırdığı okulunu ve bu şehrin dinginliğine veda etmesi de uzun sürmemiş.. Kaptırmış oralara kendini şimdi bir yabancı gibi bakarken Ankara sokaklarına, mekanlarına…
Burada ki hep ürkmüş hep mesafeli davranmış uzaktan uzağa bayıldığı içinden denizin geçip gittiği İstanbul'a..Ama o şehir ki onun çok sevdiği bir sürü arkadaşını alıvermiş içine ve bir daha da bırakmamış...İşte bu şehrin kadını gelmiş Ankara’nın kendi halinde az biraz daha sonra yaşamının tümünü geçirmeyi hayal ettiği, içinden deniz geçmese de olağanüstü Laciverti olan Akdeniz’in en güzel şehri Antalya da gönlü olan bu kadına...
İyi de yapmış...
Bu aralar telaşı bol, üzüntüsü ve hüznü yakasında olan bu şahane insanla kesişmiş yolları.. uzun uzun konuşmuşlar Şili şarabı eşliğinde anlatmışlar satır aralarında ki kendilerini, sevdiklerini, sevmediklerini ve birbirlerini…zamanında elverdiğince soluksuz anlatmışlar... sevdiği bir sürü insanı kaptırdığı İstanbul da hasretle andığı Serpil'i Feriha'sı Hatice'si ve diğer onlarca sevdiği isimlere bir yenisi daha eklenip ardından el salladı..bir daha ki buluşma belki de içinden denizin geçtiği şehirde olur bellimi olur..
Sevgili İmge yine gel bu sefer telaşını,hüznünü silkelede gel..